TR Doktor
Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) online terapi gökay alpak

Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB)

Yazar: Doç. Dr. Gökay Alpak









Toplumda görülme sıklığı, toplumdaki stresörlerin sıklığı ile paraleldir. Her yaşta görülebilirse de daha çok genç erişkinlerin hastalığıdır.

Her üç kişiden biri hayatlarının belli bir evresinde, travmatik bir olaya maruz kalır. TSSB bunlardan % 10-15’ini etkilemektedir. TSSB’nin yaşam boyu görülme yayınlığı toplum içinde %1-3 olarak bildirilmektedir.

Travma Sonrası Stres Bozukluğunda Klinik Görünüm;

  • Tehlike anındaki adaptif belirtilerin her biri, tehlike geçtikten sonra değişmiş ve abartılmış durumda kalmaya eğilimlidir.
  • Aşırı duyarlılık, disosiyasyon, kaçınma ve duygusal uyuşukluk travma anında gerçekten yardımcı olmasına karşın, travmatik durum ortadan kalktıktan sonra da kullanılırlarsa kişinin hayatını problem yaratacak ölçüde engellemeye başlar.
  • Normalde entegre olarak çalışan; psikolojik canlılık, duygu, bilinç, hafıza fonksiyonlarını travmatik olaylar birbirinden ayırabilir.
  • Koordine, amaçlı eylemlere ait bütün aygıtlar parçalanır.
  • Travma deneyimlerinin neden oldukları yoğun ve dayanılmaz duygular nedeniyle, bir savunma mekanizması olarak kişi, değişik yollarla zihninden işlenmesi gereken bilgileri uzaklaştırabilir.
  • Bu durumda, hala işlenmesi gereken malzeme gündemde olur ama bilgi işleme süreci her seferinde yarım kaldığından kişi kendisini bir kısır döngünün içinde buluverir.
  • Parçalara ayrılmış bir duyumsama, bağlamsız imge üzerindeki yoğun odaklaşma, travmaya artmış bir gerçeklik verir.

Aşırı uyarılma ile ilgili belirtiler:

  • Her an bir tehlike olabilir, kendini koru!
  • Sürekli huzursuzluk, kaygı hali, uykusuzluk
  • Kolay irkilme, sinirlilik

Yeniden yaşantılama ile ilgili belirtiler:

  • Travmatik olay anormal bir hafıza biçiminde kodlanmıştır
  • Küçük, önemsiz hatırlatıcı şeyler bile travmatik olayı çağırabilir
  • Travmatik hatıraların alışılmamış niteliği; sözel bir anlatı ve bağlamdan yoksun, tersine canlı duyular ve imgeler şeklinde kodlanmıştır.
  • Hayatın ilk başlarında olduğu gibi hafızanın duyusal ve resimsel biçimlerine geri dönüş vardır.

Travmanın yeniden canlandırılması:

  • Travma sonrası bazı kişilerde tehlikeli risk alma davranışları görülebilir.

Farklılaşmış biçimleriyle yeniden travmatik anı yaratmaya çalışmak, aslında geçmişte yaşadığı travmatik anı geri almaya çalışıp, bu kez travmayla kişinin baş etme arzusunu yansıtmaktadır. 
Kaçınma ile ilgili belirtiler:

  • İçinde bulunduğu durumdan, gerçek dünyadaki eylemlerle değil, bilinç durumundaki değişiklikle kaçar.
  • Kişi donup kalmış durumdadır, bu tepki ise kavgada yenilmiş tarafın yanıtıdır.
  • Kişi hiddet ve acının olmadığı ilgisiz bir sükunet içinde olabilir.
  • Kısmi anestezi, algıda farklılıklar, edilgenlik, travmatik bir trans hali, sanki zihni felç olmuş gibi hissedebilir.

Travma Sonrası Stres Bozukluğunun Seyir ve Gidişi: 
Çok şiddetli olmayan stresörlerin neden olduğu travmalardaki erken dönemde ortaya çıkan belirtiler genellikle kısa süre içerisinde kaybolmaktadırlar. Kadınlarda belirtiler daha şiddetli, hastalığın süresi daha uzun seyretmektedir. TSSB olgularının yaklaşık olarak %30’u tamamen iyileşir. %40’ı hafif ve %20’si ılımlı düzeyde belirtiler göstermeye devam eder. %10’u ise değişmeden yıllar boyu aynı şekilde sürer ya da daha da kötüye gider. Belirtiler zamanla dalgalanmalar gösterebilmekte, stresli dönemlerde yoğunlaşabilmektedir. Tedaviden yararlananlarda, yıllar sonra yine ciddi bir stresörle karşılaşma durumunda belirtilerin yeniden ortaya çıkması sık karşılaşılan bir durumdur. Tekrar yaşama ile ilgili belirtiler başlangıçta ön plandayken, daha sonra kaçınma belirtileri belirginleşebilir. Zaman içerisinde kendiliğinden düzelme oluşmaz. Yaşla birlikte belirtilerde kötüleşme ortaya çıkar. Özellikle irkilme, tedirginlik, kötü rüyalar, depresyon zamanla artış gösterir. Orta yaşlılara göre, genellikle çok gençler ve çok yaşlılar travmatik olayların etkisinde daha fazla kalırlar.

TSSB’ye eşlik eden diğer psikiyatrik bozukluklar: TSSB’de yaşam boyu psikiyatrik bozukluk gelişme riski başta depresyon olmak üzere %70-80’dir. Bu durum tedavi ve seyir açısından önemli olup ayrıca ele alınması gereklidir.

Doç. Dr. Gökay Alpak İsimli Yazarın Diğer Yazıları


Trdoktor; blog sayfasıdır. Trdoktor blog sayfası üzerinde doktorların yazdığı makale ve videoları görünütleyebilirsiniz.